23 Haziran 2013 Pazar

direnişin yansımaları

son zamanlarda içinde bulunduğumuz gündeme kayıtsız kalamam. bugün, Ankara direnişinin yirmi birinci gününde bu konuyla ilgili yazacak fırsatı ancak bulabildim.

bu öyle bir konu ki, pek çok insanın bugüne kadar çok önemsedikleri sosyal yaşantılarını, günlük alışkanlıklarını, televizyonlarını, alışverişlerini, ben-merkezciliklerini bir kenara bırakarak; bir umut hayata dönmelerinin göstergesi.

bir yandan da içinde bulunduğumuz tüketim ağırlıklı yaşamı tercih etmediğimiz, yerine koyacak birşey,bir yöntem, bir sistem aradığımızın habercisi. ve bunu isteyenlerin aslında pek de azımsanacak sayıda olmaması ve de bu eylemlerin sadece bir sosyal görüşe, bir siyasi görüşe değil pek çok alandan insanı kapsayacak kadar geniş çaplı olması dikkat çekici


Bazı insanlar bu kalabalığı neyin bir araya getirdiğini anlayamamış olabilir. hatta bazı insanlar bu kalabalığı küçümseyebilir. Üzerlerindeki umutsuzluk bulutunu bir türlü kaldıramamış olduklarından, gelip yakından bakmadıklarından, değişime değil, kendilerine bir şans vermediklerinden.

şu anda yapmamız gereken bu kalabalığı yönlendirmek. örgütsüz bir kalabalık, kalabalık olmaktan öteye geçemez. enerjimiz tamamen boşalırsa alanlarda, belki aynı heyecanı , aynı öfkeyi hissetmek yıllar alacaktır. uygulaması söylemesi kadar kolay olmasa da, herkesi alanlara bekliyoruz, mahalle forumlarında, katılımcı olarak, lider olarak bekliyoruz. zaman biz de varız deme zamanıdır.